19 Kasım 2014 Çarşamba

                Dünyanın En Korkunç 10 Lunapark Kazası

1930 YILI
Krug Park'ta Big Dipper adlı trenin bir civatası gevşediği için tren 4 vagonuyla birlikte yere çakıldı ve 4 kişi öldü, 17 kişi yaralandı. 


1934 YILI
20 yaşındaki Henry Howe bir Roller-Coaster trenine binip en yüksek noktasında ayağa kalktı ve kalktığı gibi düşerek hayatını kaybetti. 


8 Temmuz 1980
19 yaşındaki bir lunapark çalışanı bir Alpine Slide arabasına binip sürmeye başladığında arabası kanaldan çıktı ve aşağı uçtu. Kafasını kayalıklara çarpıp hayatını kaybetti. 


24 Temmuz 1982
15 yaşındaki bir çocuk girdiği dalga havuzunda boğularak can verdi.


26 Mayıs 1985
29 yaşındaki bir adam Cyclone adı verilen lunapark aletinde ayağa kalkınca kafasını demir kirişlere çarpıp hayatını kaybetti.


23 Ağustos 1988
26 yaşındaki bir işçi, öğle tatili sırasında lunaparka gidip Cyclone adlı aletin trenine bindi ve tren iniş anına geçtiğinde 30 metre yükseklikten düşerek hayatını kaybetti. 


1988 YILI
Dragon Coaster adlı araca binen 8 yaşındaki bir kız sakız çiğnerken boğazına kaçması sonucu boğularak öldü.


1989 YILI
Genç bir çocuk Roller-Coaster treni henüz durmadan trenden çıktı ve çıkışa doğru yönelmek için yandaki raylara geldiğinde karşıdan gelen trenin çarpması sonucu öldü.

21 Temmuz 2000
Space Invader 2 adlı lunapark aletine binen 11 yaşındaki bir çocuk yolculuk sırasında emniyet kemeri açıldığı için düşerek öldü 


29 Haziran 2010
Schenzen, Çin'de bulunan Overseas Chinese Town East lunaparkında Uzay mekiği simülatörü adlı lunapark aleti yere düştü ve 6 kişi hayatını kaybetti. 



KIZ KULESİ HAKKINDA BİLGİ;



Marmara Denizinden İstanbul’a girişte Üsküdar’a yakın, denizin ortasında bir kaya üzerine inşâ edilmiş tarihî kule. Zamanımızda deniz feneri olarak kullanılmaktadır. Dakikada 20 defa yanıp sönen ışığı ile, gemicilere boğaza girişlerinde yol gösterir. Kız Kulesi fenerinin ışığı, dört mil uzaktan görülür. Kız Kulesi, Üsküdar’dan denize doğru uzanan burnun, 200 m kadar açığında bulunmaktadır.



Kız Kulesinin inşası hakkında, mîlâddan önceki devirlere kadar varan değişik rivayetler bulunmaktadır. Bu efsanelerin çoğu gönül hikâyelerine dayanmaktadır. Aynı tarzdaki hikayeler Anadolu’nun muhtelif yerlerinde bulunan kız kuleleri için de anlatılır. M.Ö. 411’de Peloponnes Savaşları esnasında Boğaz deniz trafiğini kontrol altına almak isteyen Atinalılar tarafından, bu kara parçası üzerine bir gümrük binası yapılması ile Kız Kulesinin tarihi başlar. Bizans İmparatoru Manuel Kommenos’un Sarayburnu ile kule arasına bir zincir çekerek Boğazı kontrol altına alma teşebbüsünde bulunduğu bilinmektedir. Kız Kulesinin daha sonra harab olduğu söylenmekteyse de, 1453’te İstanbul’un fethi sırasında buranın savunmasının Venedikliler tarafından yapılması, fetih esnasında kulenin faal olduğunu göstermektedir.



Fetihten sonra, îmar edilerek, Boğaz ve İstanbul’un müdafaasında istifade edilmiştir. On beşinci asrın sonu ile on altıncı asrın ilk yarısına ait gravürlerde, Üsküdar açığında ufak bir kale görülür. Pîrî Reis’in İstanbul haritalarına bakılınca, burada etrafı mazgallı duvarla çevrili, ortasında küçük bir kulenin varlığı fark edilir.

Kız Kulesi çevresinin sığ olması sebebiyle on yedinci asırdan sonra kuleye bir fener konulmuştur. 1719 senesinde çıkan bir yangında ahşap kısımları tamamen yanan Kız Kulesi, Nevşehirli Dâmâd İbrâhim Paşa tarafından yeniden kargir olarak inşa edilmiş ve on sekizinci asırda devlet adamlarının haklarındaki kesin karar verilinceye kadar hapsedildikleri bir yer olarak kullanılmıştır. Boğaz istihkamlarının yeniden ıslahı ile vazifelendirilen Baron de Tot’un Kız Kulesi bataryalarının faal olduğunu yazması, buranın sonradan ehemmiyet kazandığı ihtimâlini ortaya koymaktadır. Sultan İkinci Mahmûd Han devrinde tâmir edilen Kız Kulesi, bu pâdişâhın son zamanlarında kurulan Karantina Teşkilâtının kontrol istasyonu olarak kullanılmıştır. Kulenin giriş kapısının üzerinde, Rakım Efendinin hattıyla Sultan İkinci Mahmûd Hanın tuğrası bulunmakta ve 1832-33 (H.1248) tarihinde adı geçen pâdişâhın tamir ettirdiği yazılıdır.

Daha sonra deniz feneri olarak kullanılan Kız Kulesi, Cumhûriyet döneminde Denizcilik Bankasından Millî Savunma Bakanlığına devredilerek, Deniz Kuvvetlerinin emrine verilmiştir.

KOLAY KREP YAPILIŞI;



Kişi sayısı: 8 kişilik
Hazırlık süresi: 5 dakika
Pişirme süresi: 15 dakika

MALZEMELER;

  • 2 tane yumurta
  • 2 su bardağı süt
  • 0.5 su bardağı su (yarım)
  • 2 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 1.5 su bardağı un (tam)
  • 1 tatlı kaşığı tuz
YAPILIŞI;



  1. Genişçe bir kaba tüm sıvı malzemeleri ekleyin ve iyice karıştırın. Üzerine tuzu da ekleyin. Bu malzemelerin üzerine unu eleyerek katın. Sonuç olarak akışkan bir krep karışımınız olmalı, yoksa krep içleri hamur kalabilir.
  2. Teflon tavaya ya da varsa krep tavasına çok hafif margarin sürün ve üzerine 1 kepçe krep karışımından ekleyin. Tavayı sağa sola çevirerek içerisindeki krep karışımının tüm tavaya eşit yayılmasını sağlayın. Bu noktada biraz el çabukluğu olması lazım, yoksa kreplerin bir tarafı kalın bir tarafı ince kalabilir.
  3. Teflon tavaya ya da varsa krep tavasına çok hafif margarin sürün ve üzerine 1 kepçe krep karışımından ekleyin. Tavayı sağa sola çevirerek içerisindeki krep karışımının tüm tavaya eşit yayılmasını sağlayın. Bu noktada biraz el çabukluğu olması lazım, yoksa kreplerin bir tarafı kalın bir tarafı ince kalabilir.
  4. İşte krep hazır. Krep karışımı bitene kadar aynı işlemi uygulayın. Başta da belirttiğim gibi sade krepleri istediğiniz malzemelerle tüketebilirsiniz. Kolay krep tarifi hazır. Afiyet olsun.

KÖLN KATEDRALİ (ALMANYA)

Almanya'nın Köln şehrinde, Ren nehri kıyısında yeralan Köln Katedrali, dünyanın en önemli yapılarından biridir. 1248 yılında inşasına başlanan katedral 632 yıl sonra, 1880'de tamamlanmıştır. 
Katedralin uzunluğu 144, genişliği 86 metredir. Ana salon 43 metre yüksekliktedir. Cephedeki iki kule 157 metredir. Bunlardan daha yüksek katedral kulesi yoktur. Üst kısımdaki galeriye 509 basamaklı bir merdivenle çıkılır. Çan kulesinde 9 büyük çan vardır. Çanların biri 24 ton, bir diğeri 11,2 ton, bir diğeri de 6 ton ağırlıktadır. 


Katedral 8000 metrekarelik bir alanı kaplar. Kullanılan iç alan 6166 metrekaredir. Çatısının yüzölçümü 12.500 metrekareyi aşar. 
Gotik stilin bir harikası sayılan bu katedraldaki vitrayların yüzölçümü 10.000 metrekareyi aşmaktadır. Hepsi anlamlı desenlerle kaplı olan vitrayların bir kısmı Ortaçağa, bir kısmı Yeniçağa aittir. Fakat katedral bütünüyle bir ortaçağ eseri sayılmaktadır. 
Dünyanın en büyük katedrali olan eseri korumak için Almanlar devamlı olarak çalışan 70 kişilik bir ekip kurmuşlardır. Bunlardan 36'sı heykeltıraş ve mermer ustası, 10'u vitray ustası, 6'sı idareci, diğerleri de çeşitli uzmanlardır. Köln Katedrali her gece projektörlerle aydınlatılmaktadır.







KURTARICI İSA HEYKELİ (BREZİLYA Rio De Janerio'da)


Kurtarıcı İsa (Portekizce: Cristo Redentor), Brezilya’nın Rio de Janeiro şehrinde Corcovado Dağı üzerinde yer alan ve şehrin sembollerinden biri olan İsa heykelidir.
Dağın aşağı kısmında Tijuca Milli Parkı’nda bulunur. Corcovado 710 m. yükseklikte olup, muhteşem bir şehir manzarası sunar. Corcovado dağ treni, kıvrımlı bir yolu izleyerek dağın zirvesinin yakınına kadar gelir. 7 Temmuz 2007 tarihinde, Dünyanın Yeni Yedi Harikası’ndan biri olarak seçilmiştir.



Cristo Redentor
Dağın zirvesinde Heitor Silva Costa tarafından tasarlanan ve Fransız heykeltraş Paul Landowski tarafından beş yıl içinde gerçekleştirilen İsa heykeli (Portekizce: Christo redentor) bulunur. 1900 yıllarında son bulmuş ve 12 Ekim’de dikilmiştir. 30 m. boyundaki devasa heykel 8 m. yükseklikteki bir kaide üzerinde durur ve 1.145 ton ağırlığındadır


TUZ GÖLÜ HAKKINDA BİLGİ
Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesinde bir göl. Ankara, Konya, Aksaray
sınırlarının kesiştiği yerde olup bir kısmı Konya ili sınırları içerisinde yer almaktadır. Tuz Gölü Türkiye'nin yüzölçüm olarak ikinci büyük gölüdür. Derinliği 12 m. civarındadır. Yaz mevsiminde buharlaşmanın etkisi ile alanı oldukça küçülür. Kuruyan kesimlerde tuz tortulları meydana gelir. Türkiye'nin tuz ihtiyacının bir kısmı buradan temin edilir.

Türkiye'nin tuz ihtiyacinin %50'sinden fazlasi bu gölden sağlanır. Ayrıca Tuz Gölü Türkiye'nin en sığ gölüdür. Tuz Gölü Lut Gölü'nden sonra %32,9'luk tuz oranıyla Dünyanın en tuzlu ikinci gölü olma  özelliğine de sahiptir. Türkiye’nin ikinci büyük gölü. Tektonik bir çöküntü sahası içinde bir çanak  şeklinde olan göl Ankara, Konya, Aksaray illerinin birleştiği sınır üzerindedir. Göl kuzeyde dar bir  körfez şeklinde olup, güneye doğru genişlemektedir. En geniş yerinde kıyılar arasındaki mesâfe 48  km, güney kuzey uzunluğu 80 km, yüzölçümü 1620 km2dir. Göl denizden 905 m yükseklikte olup,  derinliği çok azdır. Çok yerde 60-100 cm olan derinlik en fazla iki metreye ulaşmaktadır. 


Yağış alanı 11.900 km2 olan Tuz Gölünün dışarıya doğru akıntısı yoktur ve bir kapalı havza gölüdür. Yağış alanı geniş olmasına rağmen gölü besleyen dereler küçük ve yazın ekserisi kuru durumdadır. Bunların Beçeneközü Deresi, İnsuyu ile Melendiz Deresi en önemlileridir. Beslenmenin azlığı ve bilhassa yazın sıcak aylarındaki buharlaşmanın fazlalığından göl yazın iyice küçülür. Yaz sonlarına doğru göl sahasının büyük bir kısmı kalınlığı 30 cm’ye kadar varan tuz tabakasıyla örtülü kalır. 


Koçhisar Gölü de denen Tuz Gölü, dünyânın çok tuzlu göllerinin başında gelir. Tuzluluk nispeti bilhassa yaz aylarının sonunda binde 329’a kadar çıkar. Kimyevî bileşim îtibâriyle mutfak tuzu karekterinde bir tuzluluk hâkimdir. Göldeki tuz birikmesinin sebeplerinden çevrede jips ve tuz tabakalarının bulunması ve gölün tabanından tuzlu sular gelmesi gösterilebilir. Gölden, Tekel İdâresi tarafından senelik ortalama 100-200 ton tuz elde edilir. Tekelin tuzlaları olan Başkan, Tosun, Yavsan ve Kaldırım’dan saf kristal hâlinde iyi cins tuz üretilir. Ayrıca gölün güney kıyılarında bulunan sazlıklardan çok miktarda hasırotu elde edilir. Bununla İç Anadolu köy ve kasabalarının ihtiyaçları
karşılanır. Gölün en dar yerinde Sultan Dördüncü Murâd Han (1623-1640) zamânında 1639’da yapılmış iki kıyıyı birbirine bağlayan kaldırım şeklinde bir geçit vardır. 


                    DÜNYA'NIN EN İLGİNÇ 10 YERİ

1-Sahra’nın Gözü (Richat Structure), Moritanya

Moritanya-Sahranin-Gozu

Moritanya Sahra Çölü’nde bulunan bu arazi dünyanın en güzel jeolojik mucizelerinden biri sayılmaktadır. Çölün ortasında göz şekline benzeyen bu yerin çapı 50 km civarındadır.
Eskiden bu oluşumun, bir göktaşının yüzeye düşmesi sonucunda oluştuğu düşünülürken, şu anda bilim adamları önceki görüşleri reddederek ederek toprağın erozyonu ile böyle bir doğal güzelliğin oluştuğunu belirtiyorlar.

2-Büyük Mavi Delik (Great Blue Hole), Belize

Great Blue Hole

Güney Amerika’nın Belize Eyaleti’nin açıklarında bulunmaktadır. Çapı 0,4 km olan bu kusursuz bir daire şeklindeki delikte suyun derinliği 145 metreyi buluyor.
Dairenin koyu renge çalması, bu coğrafi oluşumun çevresiyle arasında derinlik farkının olmasından kaynaklanmaktadır.

3-Cehennem Kapısı (Derweze), Türkmenistan

Darvaza-Cehenne-Kapisi-Turkmenistan

Türkmenistan’da bulunan bu arazi sınırsız bir metan gazı rezervine sahiptir. Kaynaklara göre, 35 yıl önce gaz elde etmek için, bu bölgede kazı çalışmaları yapan jeologlar çok derine giderek metan gazının yüzeye çıkmasına sebep olmuşlar.
Jeologlar korkudan ekipmanlarını bile almadan bölgeyi terk etmişler. Bu yaşananlardan sonra, metan gazının bölgedeki insanları zehirlememesi için, rezervi yakmaya karar vermişler.
Rezerv o günden beri hiç durmadan yanmaya devam ediyor.

4-Erebus Buz Kayaları (Erebus Ice Rocks), Antarktika

Erebus Ice Rocks

Dünya üzerindeki en soğuk kıta olan Antarktika’da bulunmaktadır. 20 metre yüksekliği bulunan, bu kayalar sönmüş bir yanardağın parçalarıdır. Zamanında buradan meydana çıkan lavlar Satürn, Jüpiter ve Neptün yüzeyindeki görüntüleri hatırlatıyor.

5- Şeytan Kayalıkları (Karlu-Karlu), Avustralya

Devils-Marbles-Karlu-karlu

Bölgeye bu ismi, Avustralyalı yerliler (Aborjinler) vermişlerdir. Bu kırmızı granitten oluşan dev kayaların boyutu 50 santimetreden 60 metreye kadar değişebiliyor.
Devil’s Marbles olarak da adlandırılan kayalıklar, birbirini şekillendirerek tuhaf bir biçimde yerleşmişlerdir.
Bilim adamları Karlu-karlu kayalıklarının bu halini, milyonlarca yıl önce erimiş magmanın kum taşı ile birleşerek, soğumasının ardından aldığını belirtiyorlar.

6- Kamış Flüt Mağarası (Reed Flute Cave), Guilin, Çin

Reed-Flute-Cave

Çin’de bulunmaktadır. Bu yeri dünyaca ünlü yapan ise kendine özgü yapısı ve renkli aydınlanmasıdır.
Mağaranın adı ise, sarkıtlarının bir müzik enstrümanı olan flüte benzerliğinden dolayı verilmiş. 240 metre uzunluğunda olan bu jeolojik oluşumun tarihi ise M.Ö. 792 Yılına dayanıyor.

7- Uyuni Tuz Gölü (Salar de Uyuni), Bolivya

Salar de Uyuni

Bolivya’ya 10 bin km alanı kapsayan bu yer, dünyada en büyük kurumuş tuz gölü olarak bilinmektedir. Yağmur yağdığında bu çorak tuz gölü, dev bir ayna gibi gözükmektedir.

8- Antilop Kanyonu (Antelope Canyon), Arizona, ABD

Antilop kanyonu

Arizona eyaletinde bulunmaktadır. Asırlarca yağmur suları kayalıkları şekillendirerek builginç forma kavuşmasını sağlamıştır.

9- Çikolata Tepeleri (Chocolate Hills), Filipinler

Cikolata-Tepeleri-Filipinler

50 km alanı kapsayan bu yer Filipinler’de bulunmaktadır. Tahmin edeceğinizin aksine, burada çikolata yoktur, sadece kuraklık döneminde bu tepeler çikolata kıvamında kahverengi rengini almaktadır.
Bu yer Bohol eyaletinin bayrağında da tasvir edilmiştir.

10- Taş Orman (Stone Forest), Madagaskar

Stone-Forest-madagaskar

Madagaskar’da bulunan bu arazi UNESCO Dünya Mirası olarak kabul edilmiştir. 666 km alanı kapsayan bu coğrafi bölgede çok nadir hayvan türleri bulunmaktadır.
Beyaz lamurlar en sık görülen türdür.