17 Kasım 2014 Pazartesi



                   EBRU SANATININ TARİHÇESİ 
Ebru sanatının nerede ve ne zaman başladığı kesin olarak bilinmemektedir. Ancak 13. yüzyılda Türkistan’da, Semerkant’ta ve 14. yüzyılda İran’ın doğusundaki Herat Yöresinde yapıldığına dair bazı kaynaklar bulunmaktadır. Ebru da aynen kağıt gibi İpek Yolu ve diğer ticaret yollarını kullanarak doğudan batıya yayılmıştır.
Tarihi tesbit edilmiş en eski ebru 1447 yılına ait olup, Topkapı Sarayı’nda bulunmaktadır. Bu eserden hem Sayın M. Ali Kağıtçı, hem de Sayın Uğur Derman bahseder. Osmanlı döneminde bir çok ebruzen yetişmiştir. Bu dönemde ebrulu kağıtlar devlet belgeleri ve resmi yazışmalarda zemin olarak kullanılmıştır. Buradaki başlıca amaç estetik değerlerin yanı sıra tahrifat girişimini engellemektir ki; bugün çek, senet ve kağıt paralar üzerindeki karmaşık desenlerin mantığı buna dayanmaktadır.

Mustafa Düzgünman

(Mustafa Düzgünman)

Necmeddin Okyay
(Necmeddin Okyay)


EBRU SANATI HAKKINDA BİLGİ

Birbiri içine geçmiş, ancak karışmamış, bakışla ayırdedilebilecek şekilde duran renk ve şekillere "EBRU" denir. Sanat olarak EBRU, su üzerine serpiştirilen sıvı boyanın rasgele bezendiği şekillerin ve bu şekillere müdahele edilmesiyle meydana gelen figürlerin kağıda aktarılarak sergilenmesidir. Ebru sanatının diğer bir özelliği de geleneksel Türk el sanatlarından olmasıdır.
Birçok eski eserde süsleme amacıyla kullanılan ebru, geleneksel el sanatlarımızdan olmasına rağmen yakın zamana kadar unutulma tehlikesi ile karşı karşıyaydı. Dünya çapında çeşitli milletler tarafından sahiplenmeye başlanmış, bazı ülkelerde ebru yapımı sırasında kullanılan malzemeleri üreten firmalar boy göstermişti. Ebru sanatında son devrin piri merhum Mustafa Düzgünman gerek yetiştirdiği öğrencilerle gerek bu sanata kazandırdığı anlayışla manevi hazinelerimizden birinin payidar kalmasında büyük rol oynamıştır.


EBRU SANATI NASIL YAPILIR?

Ebru malzemeleri nelerdir? Ebruda kağıt genellikle emici olmalıdır bu nedenle 1.hamur kağıt tercih edilir. Kitre adı verilen özel bir tutkal kullanılır. Anadolu’da
yetişen dikenli bir bitkiden üretilen kitre, suyla karıştırılır. Tekne adı verilen ve içine kitre kullanılan kaplar yanında oksit kırmızı, siyah, oksit sarı ve lahur çiviti
renk olarak kullanılır. Fırçalar, at kuyruğundan yapılmadır. Renklerin
kitre üzerinde kalması için, boyanın içine öd atılır. Biz adı verilen büyük iğneler ile boyaya şekil verilir.


Öncelikle tekneye kitreli su karışımı yapılır. 2 çorba kaşığı kitre, 2 litre su içinde 2 gün bekletilir. kitre bu sürede şişer. Daha sonra el ile yoğurularak  suya tam karışması yapılmış olur. Hazırlanan su tülbent yardımıyla süzülür. Tekneye boşaltılır. İstenilen renk boya ezilir ve hafif su ile karıştırılır. Öd katılarak yaklaşık 1 ay kadar bekletilir. Boya öd asidi ile pişer. Ve kullanıma hazır hale gelir.



Hazırlanan boyalar fırça yardımıyla kitreli suya damlatılır. Her fırça ile atışta farklı desen ve şekiller ortaya çıkar. Bu nedenle aynı resmi iki defa yapamazsınız. Kağıt tekneye serilir ve boyayı iyice çekmesi sağlanır. kağıt kurumaya bırakılır. Renklerin su ile dansı karşımıza harika resimler oluşturur. Ebru bugün sahip çıkmamız gereken en önemli sanatlarımızdandır.

KOLAY GELSİN...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder